Yasar Yazarsoy kimdir?


 

5.Ağustos 1954 de Tokat-Niksar’a bağlı Yazıcık köyünde doğmuştur. Kendisinden önce doğan bir erkek, bir kızkardeşi yaşama tutunamadığından olacak babası ve anası Yaşar adını verdiler, yaşaması ümidiyle.

Henüz yaşinı doldurmamış bir bebek iken,babası işlediği bir cinayet sonucu tevkif edilen küçük Yaşar,zor şartlarda anne tarafından dedesinin evinde büyümüştür.Dokuz sene süren mahpusluk yıllarında babasını sadece iki kez görebilmiştir.Çevresindeki insanların hepsi Arif dedenin şerrinden korkarak ve biraz da acıma duygularıyla onu sevgi ve şefkatle büyütmeye garet etmişler,evdeki teyzelerin hepsi ona anne şefkati ile yaklaşmışlardır.


İlk okulun ilk sınıflarında anne ve teyzeler onu sırtlarında okula götürüp getirmişler.

İlkokulu bitirdiği sene geri dönen babası,köyden kasabaya göç etmiş,küçük bir bakkal

dükkanında esnaflık yapmaya başlamıstır.Daha başarılı olur düşüncesiyle Tokat il merkezindeki Gazi Osman Paşa Lisesinde ortaöğrenime devam etmiştir.Lise ikinci sınıfta okulda yaşadığı bir takım olumsuzluklar nedeniyle ögrenimine Niksar’daki lisede devam eden delikanlı Yaşar,okulun en başarılı ve faal ögrencilerinden birisi olarak,okulun bütün sosyal faaliyetlerinde görev almıştır.


O yıllarda tek aşamalı olan sınavlardan sonra Istanbul’da Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulunda üniversite hayatı başlamıştır.Üniversite yıllarında bir yandan ünlü bir lokantanın muhasebesinde calışarak,ailesine yük olmadan okuluna devam etmiş,bir yandan da sosyal faaliyetlerine devam etmiştir.


1976 yılında okulunu bitirdikten sonra babasının yanına gelerek,Niksar’da bir süre

Baba mesleği olan Arzuhalcılık yapmış,bu arada ilk eseri olan ‘Güneşe Özlem Var’ adlı şiir kitabını yayınlamıştır.Arzuhalcılık sırasında bir talihsizlik sonucunda iki haftalığına Niksar cezaevine misafir olmuştur.


1977 yılı Agustosunda evlenerek,düğünden birkaç gün sonra eşinin yaşadığı Almanya’ nın Hannover şehrine yerleşmiştir.Her türlü ekonomik güçlüğe rağmen yurtdışında kaldığı ilk yılda sadece Almanca ögrenmistir.İleriki yıllarda bunun neden çok gerekli olduğunu yaşayarak görecektir.

Girişimci olması ona her zaman avantaj olmuş,girdiği topluluklar içinde fikir üreten,yol gösteren kişiliği onu her toplumda ön plana itmiştir.Bir yandan bir firmada sivil dedektiflik yaparken,öte yandan Hürriyet gazetesi muhabirliğini yürütmüştür.Bunlara ek olarak Hannover Alevi Derneğinde çalismistir.Ve bir dönem de Hannover Yabancılar meclisine secilmiştir.Bir süre Düsseldorf Başkonsolosluğunda ateşe yardımcılığı da yapan Yaşar Yazarsoy’un bir takım talihsizlikler nedeniyle başarılı olamadığı tek konu bence ticari faaliyetleri oldu.Bu konuda yaptığı girişimler,maalesef genellikle üçüncü kişilerin olumsuz etkileri sonucu başarısız oldu.Kısaca Allah buk konuda ona’’Yürü ya Kulum’’ dememişti.


İkinci şiir kitabı ’’Yüreğim Kanadıkça’’ 1986 yılında yayınlandı.Bu eserde yer eden şiirlerin hemen hemen tamamı insanı anlatmaktaydı.Çünkü şaire göre yaşamın tek öznesi İNSAN dır.

Şiirlerinin büyük bölümünü Almanca diline tercüme ederek birtakım Alman dergisi ve edebiyat yıllıklarında yayınlamış,edebi toplantılara katılmıştır.Bu arada Alman ikinci kanalı ZDF televizyon kanalında da bir programa katılmıştır.Bu röportajda gurbetteki türk insanını anlatmış,özellikle birinci ve ikinci kuşağın uyum konusundaki görüşlerini dile getirmiştir.


Bülent,Barış ve Birsoy isimli üç erkek çocugu olan Yaşar Yazarsoy,aniden geçirdiği krize yenik düsen kalbi insan sevgisiyle doluyken,henüz 44 üncü yaşinı kutlayamadan aramızdan ayrıldı.


Şimdi,çocuklugunda güle oynaya altında koşup oynadığı pelit ağaçlarının altında ve hep özlemini duyduğu ve çok sevdiği babasının yanıbaşinda ebedi istirahatgahında.

Ama hep yüreklerimizde yaşayacak…


Cengiz Yazarsoy